Mu Kıtası

Mu kıtası, ilk olarak 19. yüzyılda yaşamış yazar ve gezgin Augustus Le Plongeon tarafından Büyük Okyanus’ta yer aldığı ve 14 bin yıl önce batarak yok olduğu ileri sürülmüş, günümüzde bilim çevrelerinde sözdebilimsel bir iddia olarak kabul gören efsanevi bir kıtadır[1]. Bu gizemli kıta hakkında daha fazla bilgi vermek için aşağıda detaylı bir açıklama sunuyorum:

Mu Kıtası
Mu Kıtası

Mu Kıtasının İddiaları ve Gelişimi

  • Augustus Le Plongeon, Mu efsanesini ilk olarak Yukatan’daki Maya kalıntılarına yaptığı incelemeler sonucunda ortaya atmıştır. Le Plongeon, Maya yazılarından daha eski bir kıtanın hikayesinin anlatıldığını iddia etmiştir. Bu kıtaya Mu adını vermiş ve 1864 yılında Landa alfabesini kullanarak Troano Kodeks’ini yanlış bir şekilde çevirmiş olan Charles Étienne Brasseur de Bourbourg’dan bu kelimenin, bir felaketin batırdığı bir ülkeye atıfta bulunduğuna inandığını öğrenmiştir[1].
  • Le Plongeon daha sonra bu kayıp toprakları Atlantis ile bağdaştırmış ve Atlantik Okyanusu’nda batmış olan sözde bir kıtaya dönüştürmüştür. İddiasına göre, eski Mısır medeniyeti, kıtanın batması yüzünden mülteci olmuş Kraliçe Moo tarafından kurulmuş ve diğer mülteciler Orta Amerika’ya kaçmış ve Maya uygarlığını yaratmışlardır[1].
  • James Churchward ise Mu kıtasını daha da yaygınlaştırmıştır. Churchward, Hindistan’da bir askerken, üst düzey bir tapınak rahibinin ona uzun zamandır ölü sayılan ve Hindistan’da sadece iki kişinin okuyabildiği “Naga-Maya dilinde” yazılmış eski kil tabletleri gösterdiğini iddia etmiştir. Churchward, bu tabletlerde ilk insanın ortaya çıktığı yer olan Mu’dan bahsedildiğini ileri sürmüştür[1].

Bilimsel Görüş ve Eleştiriler

  • Günümüzde bilim dünyasındaki fikir birliği, Mu kıtasının var olmuş olmasının fiziksel olarak mümkün olmadığı ve iddianın herhangi bir bilimsel dayanağı olmadığı yönündedir1.
  • Jeolojik argümanlar da Mu kıtasının varlığını desteklememektedir. Deniz tabanı yayılma teorisi ve levha tektoniği, böyle bir kıtanın var olmasının mümkün olmadığını göstermektedir.
  • Arkeolojik kanıtlar da Mu kıtasının gerçekliğini desteklememektedir. Herhangi bir yerde Mu’ya ait kalıntılar veya yazılı belgeler bulunmamıştır.

Sonuç olarak, Mu kıtası hala bir gizem olarak kalmaya devam ediyor ve bilimsel olarak doğrulanmış bir gerçeklik değil. Ancak bu tür efsaneler, insanların hayal gücünü beslemeye ve keşiflere ilham vermeye devam ediyor.

Kaynakça:

https://tr.wikipedia.org/wiki/Mu

Hakkında Alper

İlginizi Çekebilir

Türk Mitolojisi

“Türk mitolojisi, tarihi Türk halklarının inandığı mitolojik bir bütündür. Eski efsaneler, Türk halklarının eski ortak …

Bir yanıt yazın

Ads Blocker

Lütfen Reklam Engelleyicinizi Kapatın!

Reklamları engellemek için uzantılar kullandığınızı tespit ettik. Lütfen bu reklam engelleyicileri devre dışı bırakarak bize destek olun.

Kopyalama yapılamıyor.