Rhodiapolis Antik Kenti (Kumluca)

Antalya’nın Kumluca bölgesine bağlı Sarıcasu Köyü’nün hemen yanında, bir tepe üstünde konumlanmış olan Rhodiapolis antik kenti, adından da anlaşılacağı üzere Rodos halkının kurmuş olduğu bir yerleşim olarak tanınır. Gagai, Phaselis, Korydalla ve Olympos gibi, bölgede bulunan nadir Rodos kolonilerinden bir tanesidir. Tarihçi Theopompos’a göre, Rhodiapolis ismini Mopsos’un kızı Rhodos’tan almaktadır. Hekataios’tan ilk kez duyduğumuz bu yerleşim, Rodos halkının koloni olarak geliştirdikten sonra şehirleşmiştir. Bölge içerisindeki tüm şehirler, Likya Birliği’ne dahildir. Rhodiapolis ve Gagai’nin bastığı sikkeler üzerinde “Likyalı” oldukları ifade edilmiştir.

Opramoas

Antik Likya şehri Rhodiapolis’in en tanınmış şahsiyeti, zenginliği ve cömertliğiyle bilinen Opramoas’tır. Antonius Pius’un saltanatı sırasında (MS 138-161) yaşamış olan Opramoas, Apollonios II’nin varisi ve Korydallalı Aglais’in, diğer adıyla Aristokila’nın oğludur. Hermaios ve Apollonios III isimli iki erkek kardeşe sahiptir. Likya Birliği içindeki ilk resmi görevi arkhiphylakia olarak hizmet etmek olmuştur. Erken dönemdeki katkılarından dolayı dört defa ödüllendirilmiş, MS 114 ile 131 yılları arasında bronzdan yapılmış heykel, altın kaplamalı ikon ve altın çelenk gibi onurlarla taltif edilmiştir. MS 131-132 yıllarında, Likya Birliği tarafından yıllık onurlarla ödüllendirilmesine karar verilmiş, böylece cömertliği resmiyet kazanmıştır.

Opramoas, Likya’da yardım elini uzatmadığı şehir bırakmamıştır. Ayrıca, Hadrianus’un anılarında bahsedilen gizli raporlarla ilgili bir anekdot da Opramoas’ı öne çıkarır; Hadrianus, Likya tüccarı Opramoas’ın Asya ile ilgili detaylı bilgiler içeren raporlarının Palma tarafından küçümsendiğini yazmıştır. Rhodiapolis’in M.Ö. 7. yüzyıldan kalma herhangi bir kalıntısı olmamakla birlikte, kentteki en eski yapılar Klasik Dönem’e ait kaya mezarlarıdır. Likya dilinde yazıtlar içeren kaya mezarı ve tiyatronun kuzeyindeki Helenistik kule hariç, şehir genel olarak Roma dönemine özgü gelenekleri yansıtan bir yapıya sahiptir. Ancak, arkeolojik kalıntılar arasında Bizans dönemine ait birçok tahrip olmuş yapı da bulunmaktadır. 1

Rhodiapolis Antik Kenti (Kumluca)
Rhodiapolis Antik Kenti (Kumluca)

Önemli Kalıntılar

Rhodiapolis antik kentinin en dikkat çekici özellikleri arasında; Grek tarzında inşa edilmiş tiyatro, geniş hamam kompleksi, toplumsal yaşamın merkezi olan agora ve stoa, dini yapılar olarak tapınaklar ve kilise, su ihtiyacını karşılayan sarnıçlar, anıtsal kenotaph, geniş nekropol alanları ve çeşitli konutlar bulunmaktadır. Şehrin mimari yapısının en ilgi çekici yönü, farklı boyutlarda ve özel mülkiyete ait olan, küçük taşlar kullanılarak harçlı veya harçsız yöntemlerle inşa edilmiş ve günümüze kadar ayakta kalmayı başarmış yapıların varlığıdır. Şehir merkezinde yer alan ve yaklaşık 1500 kişilik kapasiteye sahip tiyatro, güneye bakan yamaç üzerine kurulmuş ve cavea bölümü 7 merdiven ve 6 kuneus/kerkides ile bölünmüştür. Orkestra alanı tam bir daire şeklinde olup, çapı 10.52 metre olarak ölçülmüştür. Doğu-batı ekseninde uzanan sahne binasının üst kısmı günümüze ulaşamamış, ancak zemin katı günümüze kadar korunmuştur.

Proskene cephesi beş kapıya ev sahipliği yapmaktadır. Tiyatronun güneybatısında, sahne binasının arkasında yer alan ve duvarları kitabelerle süslü Opramoas’a ait anıt-mezar, 64 resmi belge ile onun hayatını ve ilişkilerini detaylandırmaktadır. Agora ve stoa, kent merkezinin batısında bir bütünlük oluştururken, tiyatronun üst kısmında batıya doğru, apsisi günümüze ulaşmış bir kilise bulunmaktadır. Yerleşimin doğu sınırında yer alan son kamu yapısı, Anadolu’nun hamam-gymnasion geleneğini yansıtan bir Roma hamamıdır. Rhodiapolis’in nekropol alanı, kentin doğu, güneydoğu ve kuzey bölgelerinde yoğunlaşmış olup, en dikkat çekici kalıntıları arasında Likya dilinde yazıtlar içeren kaya mezarları yer almaktadır.

  1. “Rhodiapolis”, Dünden Bugüne Antalya [II. Cilt], Antalya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, 2012, Antalya, s. 208-209[]
Shares:

Leave a Reply Cancel reply